Birinci dünya savaşında Osmanlıya isyan eden Arapları desteklediler. Seydibeşir Esir Kampı, kampın tam adı “Seydibeşir Kuveysna Osmanlı Useray-i Harbiye Kampı”. Birinci Dünya Savaşı sırasında İngilizler tarafından Mısır’ın İskenderiye şehri yakınlarında kurulan bir esir kampıydı. Bu kampta, Filistin Cephesi’nde esir düşen Osmanlı askerleri tutuldu. Osmanlı askerleri, oldukça zor koşullarda yaşamış ve ağır işkencelere maruz kalmıştır bu kampta. Özellikle, askerlerin dezenfekte edilme bahanesiyle krizol maddesi içeren havuzlara zorla sokuldukları ve bu süreçte birçok Türk askeri gözlerini kaybetti,  rakam 15 binin üzerindedir. Bu olay, Türk askerlerine yönelik ciddi bir insanlık suçu olarak tarihe de geçmiştir. Genelkurmay arşivlerinde birçok fotoğraf ve üç dakikaya yakın video görüntüleri mevcuttur. Seydibeşir olayı, tarihte İngilizlerin Türklere uyguladığı en acı olaylardan biridir.

*

Daha dün 1915 de İngilizler Çanakkale Gelibolu yarım adasında  Osmanlı İmparatorluğuna karşı büyük bir saldırı yaptı. Yüz binlerce şehit verdik, mezun veremeyen okullardaki 15’liler, genç yaşlı vatana siper oldu.

*

Kut-ül Amare Savaşı 1916 da İngiliz General Townshend Irak’ı Osmanlı’dan koparmak için geldi. İngiliz tarihinde büyük yenilgilerden birini aldı Halil Paşa (Enver Paşa’nın amcasıdır) komutasındaki Osmanlı ordusuyla. Osmanlı’nın 1. Dünya savaşındaki en önemli zaferlerindendir. Şiddetli geçen savaşta İngilizler 40 bin asker kaybettiler Kut-ül Amare’de, 13 bin askeri Osmanlıya teslim olmak zorunda kaldı. 1952 yılına kadar resmi zafer günü olarak kutlanılıyordu kaldırıldı.

*

1918 Mondros Ateşkes antlaşması; birinci dünya savaşının ardından Osmanlı İmparatorluğu topraklarında İngilizler fiilen işgale başladı.

*

1919-1923 de verdiğimiz Kurtuluş Savaşı ile İngiltere ve İtilâf Devletleri Fransa, Sırbistan, Rusya, İtalya Yunanistan gibi ülkelerin orduları Anadolu illerini işgale başladı.  Yapmadıkları mezalim kalmadı, genç, yaşlı çocuk, hamile… Ayrı bir mesele, kalemiyle kulak karıştıran ahlaksızlar, cahil güruh, birçok ilimizin her yıl düşman işgalinden kurtuluşu haftası olarak kutladığı günleri de bilmeyerek, binbir emek fedakarlık ve mücadele ile Türk milletinin kazandıkları zaferlerini düşman orduları kendi istekleriyle gittiler olarak pazarladılar yazarken.

*

13 Kasım 1918 de İngilizler İstanbul’u işgal etti. 4 Ekim 1923’e kadar İstanbul’un idaresini ellerinde tuttular. İngiliz donanması Haliçte demirlemişti. Asayişi, kimlik kontrolünü İngilizler yapıyordu, bankalar devlet kurumları limanlar devlet yazışma dili Türkçe dışında yabancıların  ellerindeydi,  vergiyi bile yabancılar topluyordu. Aldıkları vergiye karşılık faturaları bile yabancı dilde veriyorlardı. İşgal yaklaşık 5 yıl sürdü. Bu zaman zarfı içinde İngilizler ve İngiliz  ordusuna savaşan Senegalli, Hintli askerler birçok asayiş tecavüz yağma olaylarına karıştılar. Anadolu’da İngilizlerin işgal ettiği ve katliamlar yaptığı,  Adana, Antep ve Maraş bölgesindeki olayları hangi Türk unutur.

*

Tarih İngilizlerle Türklerin, bunlar gibi  ve daha fazla şiddetli karşılaşmalarıyla doluyken, İngilizleri kardeş olarak görmek,  yardımını beklemek, işgal  edilen Türk topraklarından bunların kendi isteğiyle gittiğini iddia etmek, bunca şehit ve gazi verdiğimiz Türk milletinin bağımsızlık istiklal ve hürriyet mücadelesine hakaret etmekle kalmaz, hem aptallık hem de salaklık olur. Kim gider almaya geldiği, kan döktüğü topraktan elini kolunu sallayarak terk edip gidecek, ben bu toprağı  istemiyorum diyecek öyle mi?

*

Geçtiğimiz günlerde CHP genel başkanlığı koltuğuna tombaladan çıkan Özgür Özel, İngilizlerin BBC televizyonuna röportaj verdi ve tarihe geçecek akıllara durgunluk veren açıklamalar yaptı.

İngiltere işçi partisi başbakanı Keir Starmer’e “Kardeş partimiz olan işçi partinin Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına hiçbir şey söylememesi bizi kırdı. Nasıl bir sebebi var nasıl bir gerekçesi var, bütün Avrupa tepki gösteriyorken işçi partinin, İngiltere Başbakan’ının bu konuda hiçbir şey söylememesini gerçekten anlayamıyoruz, terk edilmiş gibi hissediyoruz.” dedi. 

Şu ihanet itirafını içeren sözleri, kahvede okey oynarken biri söylese ıstakayla kafasını kırarsın. Tavlayı kafasına geçirirsin. İkide bir hapisteki PKK’lılara selam gönderen muadili eczacı, İBB kaynaklarıyla bir şekilde delegelere verdiğiniz rüşvetle işbirliği yapıp CHP’nin Türkiye’nin muhalefet partisinin başına geçtin. Bu devlete yaptığınız ihanetlerin bedelini, hiçbir şartta ve ortamda esareti kabul etmeyen bağımsızlığından, hürriyetinden ve istiklalinden taviz vermeyen Türk milleti gün gelecek size ödetecektir.