2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi ile iddialı hedefler – Ankara Haber

Geçtiğimiz günlerde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından 2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi yayımlandı. Bu yılı da dahil edersek 6 yıl boyunca sanayi politikası anlamında kamunun neleri yapmayı planladığının kamuoyuyla paylaşılmış olduğu dokümanı SER Akademi Genel Müdürü Dr. Ömer Özdinç değerlendirdi.
Araştırmalar, anketler, mülakatlar ve çalıştaylar sonucunda oluşturulan dokümanda beş stratejik amaç belirlenmiş: Yüksek teknoloji, dijital ekonomi, yeşil dönüşüm, küresel entegrasyon, yapısal dönüşüm. Her bir stratejik amacın alt kırılımları bazında hangi konulara odaklanılacağı ve planlanan projeler varsa onlar belirtilmiş. Ayrıca 2030’a kadar ulaşılması planlanan 20 makro hedef belirlenmiş. Dr. Ömer Özdinç, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Strateji dokümanında ilk dikkatimizi çeken şey dünyadaki trendlerin büyük ölçüde gözden kaçırılmadığı ve son yıllarda öne çıkan kavramların büyük çoğunluğunun çalışmaya dahil edildiği. Bazı konularda neler yapılacağı daha somut eylemlerle izah edilirken bazısı daha muğlak bırakılmış. Bir önceki strateji belgesine göre hedeflerin somutlaştırılması öne çıkan pozitif değişikliklerden biri olurken önceki strateji dokümanında başarılamayanlara yönelik çözümlere değinilmemesi dokümanın eksiklerinden biri olarak öne çıkıyor. Önceki strateji dokümanı Mart 2019’da yayımlanmış ve 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi olarak adlandırılmıştı. Bu tür belgeleri karşılaştırmalı olarak incelemek ve önceki strateji dokümanında hedeflenenlerin ne kadar gerçekleştiğini analiz etmek önem taşıyor. 2023 dokümanında da 5 temel amaç belirlenmişti: Yüksek Teknoloji ve İnovasyon, Dijital Dönüşüm ve Sanayi Hamlesi, Girişimcilik, Beşeri Sermaye, Altyapı. Bu dokümanda ise girişimcilik yüksek teknoloji başlığının altında konumlandırılırken altyapı ve beşeri sermaye diğer amaçların altına serpiştirilmiş. Yeni dokümanda öne çıkan husus ise yeşil dönüşüme müstakil bir başlık ayrılması. Bu da özellikle Avrupa Birliği (AB) öncülüğünde yol alan yeşil dönüşüm trendinin üst düzeyde takip edildiğini söyleyebiliriz. Altyapı başlığı yerine Yapısal Dönüşüm’ün tercih edilmiş olması da sadece fiziksel değil başta kurumlar ve kurallar olmak üzere gayrı maddi altyapının da dikkate alındığını gösteriyor.”

20 hedef belirlendi
Özdinç dokümanda makro hedefleri karşılaştırdığımızda bu sefer konunun daha derinlemesine ve kapsamlı çalışıldığını görebildiklerini belirterek, “Önceki dokümanda 12 makro hedef varken bu sefer 20 hedef belirlenmiş. Önceki hedeflerde ölçülmesi zor olan birkaç hedef çıkarılarak tamamı şeffaf olarak ölçülebilir hedefler belirlenmiş” dedi. Büyük oranda başarı sağlanan göstergeler Özdinç’e göre şöyle sıralandı:
• İmalat sanayii katma değerinin GSYH içindeki payı,
• İmalat sanayii ihracatı
• Orta-yüksek teknolojili ürün ihracatı
• Ar-Ge insan kaynağı
• Girişim sermayesi yatırımları
Başarı sağlanamayan göstergeler olarak da,
• Yüksek teknolojili ürün ihracatı (2018’e kıyasla 2023’te %140 artması hedeflenmiş, %75 artmış)
• İmalat sanayiinde çalışan başına katma değer (%20 artması hedeflenmiş ancak %10 artmış)
• Ar-Ge harcamalarının GSYH içindeki payı (%80 artması hedeflenmiş, %42 artmış)
• Yazılımcı sayısı (%260 artması planlanmış ancak %100 artmış)
• Turcorn sayısı (0’dan 10’a çıkması planlanmış, 7’ye çıkmış)

Gerçekçi hedefler kritik
Özdinç sözlerine şöyle devam etti: “Böyle bir analiz yaptığımızda başarısız bir görüntü veren göstergelerde esasında önemli gelişimlerin sağlandığını görebiliyoruz. Aslında her bir parametrede periyodun 5 yıl olduğunu göz önünde bulundurursak önemli başarılar elde edilmiş (pandemi döneminin bu periyodun içinde olduğunu da unutmayalım). Buradaki sorun hedeflerin gerçekçi olarak belirlenmemesinde yatıyor. Çünkü 5 yıllık dönem aslında çok büyük sıçramalar kaydetmek için uzun bir dönem değil. Geçmişe yönelik istatistikler, makro düzeydeki sıçramaların asgari 10 ila 20 yıl içinde gerçekleşebildiğini gösteriyor. Bu sebeple 5-6 yıllık hedefler belirlenirken geçmiş ulusal ve uluslararası trendlerle uyumlu artış oranlarını öngörmek gerekiyor. Geçtiğimiz belgede planlanan bazı projelerin hayata geçtiğini de görebiliyoruz. Örneğin TOGG’un ilk teslimini yapması, Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı’nın hayata geçmesi, Millî Uzay Programı’nın yayımlanması, Türkiye’nin insanlı ilk uzay misyonunun planlanması, Teknofest Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivalleri’nin gerçekleştirilmesi, Türkiye Açık Kaynak Platformu, Yapay Zekâ Enstitüsü ve Raylı Ulaşım Teknolojileri Enstitüsü gibi yeni yapıların o yıl yayımlanan dokümanda belirtildiği gibi kurulmuş olması stratejik devamlılık açısından büyük önem taşıyor.”

Yeni mega projeler
Yeni hedeflere bakıldığında bazı parametrelere yönelik hedeflerin biraz iddialı olduğu izleniminin de oluştuğunu belirten Ömer Özdinç, “Örneğin imalat ihracatının 400 milyar dolara çıkması çok iddialı bir hedef. Türkiye’nin insan kaynağı kapasitesinin ve diğer altyapı bileşenlerinin bu sıçramayı desteklemesi gerekiyor. Bunun 5-6 sene gibi kısa bir sürede gerçekleşmesi biraz zor görünüyor. Orta yüksek teknoloji ihracatının 92 milyar dolardan 180’e çıkarma hedefi de yine oldukça iddialı görünüyor. Yüksek teknoloji ihracatının 6 senede 8,8 milyardan 30 milyar dolara çıkması her ne kadar daha yüksek artış oranını gerektirse de savunma sanayii ihracatında büyük sıçramalar beklendiği için gerçekleşmesi daha muhtemel görünüyor. Organize Sanayii Bölgeleri ve endüstri bölgelerinin 149.000 hektardan 350.000 hektara çıkarılması hedefi de son yıllarda yıllık 10.000 hektarın altında bir büyüme olduğu düşünüldüğünde biraz iddialı görünüyor. Bunun için birtakım radikal düzenlemelerin yapılması şart” dedi. Yeni strateji belgesinde şu mega projeler de gündemde:
• Çip, nükleer, biyoteknoloji ve petrokimya gibi stratejik alanlarda, kamu desteğiyle çok ortaklı ulusal konsorsiyumlar (ilk olarak Ulusal Çip Konsorsiyumu) kurulması,
• Milli Muharip Uçak KAAN’ın seri üretimine geçilmesi ve Çelik Kubbe projesi ile hava savunma sistemleri tek bir ağa entegre edilmesi,
• Türkçe Büyük Dil Modeli ve Yapay Zekâ Süperbilgisayar Yatırım Programı,
• Biyoteknoloji Üretim Programı (biyoteknolojik ilaç geliştirmeye yönelik),
• Ankara’da bir uzay teknoloji geliştirme bölgesi geliştirilmesi. Ayrıca uydu teknolojilerinde elde edilen Ar-Ge ve üretim kabiliyetlerini ticarileştirmek ve ulusal güvenliğe katkı sağlamak amacıyla bir millî uydu şirketi kurulması,
• Bilimsel kapasitenin gelişimi için HEYSEM, CEZERÎ, ARF ve BÎRÛNÎ bilimsel iş birliği ağları kurulacaktır. Tersine Beyin Göçü Programı geliştirilecek, Türk Devletleri Araştırma Alanı ve İslâm Ülkeleri Araştırma Alanı yapılarının kurulması,
• Eski Atatürk Havalimanının olduğu bölgeye Terminal İstanbul girişimcilik kampüsü,
• Teşviklerde HIT-30 programının başlaması ve Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi programlarının merkezi bir rol oynamaya devam etmesi,
• Yerli GPS sistemi için Bölgesel Konumlama ve Zamanlama Sistemi’nin hayata geçirilmesi,
• Nükleer Teknopark kurulması,
• Ceyhan’da yaklaşık 30 milyon metrekarelik, kendi limanı olan Ceyhan Petrokimya Endüstri Bölgesi,
• Bilim, Teknoloji, İnovasyon, Sanayi ve Yatırım (STI³) Diplomasisinin fonksiyonel hâle getirilmesi,
• Ulusal Sanayi Alanları Master Planı,
• Mega Endüstriyel Parklar Projesi kapsamında lojistik altyapısına sahip, yeşil dönüşüme katkı sağlayan, bünyesinde veri merkezi, kuluçka merkezi, Ar-Ge merkezi, teknoloji geliştirme bölgesi, inovasyon merkezleri gibi teknolojik üslerle birlikte iş merkezleri, konut alanları, eğitim ve sosyal hizmet merkezlerini barındıran çok faktörlü bütünleşik endüstri şehirlerinin tasarlanması,
• Yerel Kalkınma Hamlesi Programı kapsamında, her ilden az sayıda ancak il ölçeğinde kalkınmayı hızlandırıcı etkisi yüksek öncelikli yatırım konuları belirlenmesi ve belirli çağrı dönemlerinde desteklenmesi,
• Fen, teknoloji ve meslek eğitimine odaklı Sanayi ve Teknoloji Kolejleri.

SER Akademi Genel Müdürü Dr. Ömer Özdinç, bu projelerin Türkiye’nin yapısıyla sorunlarının çözümünde ve hedeflenen sıçramanın gerçekleştirilmesi için akılcı araçlar olarak öne çıktığının da altını çizdi.


  • Related Posts

    Online reklam kanallarında çeşitlilik yapay zekanın eseri – Ankara Haber

    Dünyada ve Türkiye’de akıllı cep telefonu ve tablet kullanıcılarının dijital uygulamalarda geçirdiği süre sürekli artıyor. Bunun paralelinde dijital pazarlama alanında yeni trendler ortaya çıkıyor. Dünya genelinde faal olarak 18.2 milyar…

    Hibrit bulutta sanallaştırmada sadelik için VM Essentials iş başında – Ankara Haber

    Hewlett Packard Enterprise , müşterilerine daha fazla esneklik sunmak ve hibrit bulut işletim modeline sorunsuz geçiş sağlamak için tasarladığı uygun maliyetli sanallaştırma çözümü HPE VM Essentials’ın küresel ölçekte kullanıma sunulduğunu…

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir